Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle kutlama mesajı yayınladı.

Milletin, Cumhuriyetin kuruluşunun 101. Yılını kutlamaya hazırlandığı sırada TUSAŞ’a gerçekleştirilen hain saldırı ile Cumhuriyet kutlamalarına gölge düştüğünü ifade eden Taşkın, Milletimizin birlik ve beraberliğine kast eden hainlerin hiçbir zaman emellerine kavuşamayacaklarının altını çizdi.

Milletin bağımsızlığına göz dikenlerin geçmişte olduğu gibi her zaman başlarının ezileceğine vurgu yapan Taşkın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi simgeleyen Cumhuriyet Bayramı, Türkiye’nin I. Dünya Savaşı sonrasında işgal edilmiş bir ülke olduğu süreçte Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Kurtuluş Savaşı, yabancı işgalini püskürterek Türk milletinin egemenliğini yeniden tesis etti.

Aziz milletimiz, kutsal değerlerini korumak için kanını akıtmış, canını vermiş ve bayrağı yere düşürmemiştir. Hain saldırılara karşı şiddetle karşı koyarak boyunduruk altında yaşamayacağını göstermiştir. Bu yüce milletin ruhunda özgürlük inancı vardır. İstiklal ve istikbali için kararlılıkla sürdürdüğü bu mücadeleyi kazanarak bir destan yazmıştır.


Türkiye Cumhuriyeti Devleti, içinden geçtiği süreçte adeta sıçrama yaparak güçlü devletlerle yarışır hale gelmiştir. İçeride ve dışarıda yaşanan politik sıkıntılara rağmen devletimizin ilerlediği ve gelişimini sürdürdüğü görülmektedir. Ekonomi, demokrasi ve hukuk alanlarında yaptığı reformlarla değişime ve yeniliğe açık bir Cumhuriyet Devleti olduğunu göstermiştir. Cumhuriyet’ten elde edilen kazanımlarla halkına güven veren bir ülke olarak ilerlemesine devam ederken, bulunduğu coğrafyada yer alan büyük risk, emperyalizmin tehdit ve kışkırtmaları ve terörizm tehdidi karşısında yılmadan mücadelesini sürdürerek bölgesinde lider olma kararlılığıyla yoluna devam edecektir.  

Cumhuriyet’in kuruluşunun 101’ncı yılında Milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum. Milletin bağımsızlığı ve istiklali uğruna mücadele eden başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, silah arkadaşlarına ve aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyorum. Allah mekânlarını cennet eylesin.” 29 Ekim 24

Pin It

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun açıkladığı Eylül ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

Dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerinin enflasyonun altında ezildiğini belirten Taşkın, TÜİK’e göre eylül ayı enflasyonunun %2.97, yıllık bazda ise %49,38'e gerilediğini, ancak vatandaşın bunu hissetmediğini söyledi.

Çarşıya pazara çıkamayan, markete giremeyen dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının alım gücünün düştüğünü, bunun, maaşlarındaki erimenin bir sonucu olarak görüldüğünün altını çizen Taşkın, maaşlardaki kayıpların reel anlamda telafi edilmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi.

“Dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının ve emeklilerinin yaşamı her geçen gün kötüleşiyor. Temel ihtiyaç maddelerini sağlamakta zorlanıyorlar. Aynı zamanda elektrik, doğalgaz ve su gibi giderlerin karşılanması neredeyse imkânsız hale geldi. Bunlarla birlikte kira giderleri artarken maaşlar eriyor. 2024 yılı Temmuz ayında maaşlara yapılan zamlar tamamen eridi. TÜİK tarafından enflasyon düşüş eğiliminde gösteriliyor ama dar ve sabit gelirli vatandaşlarımız bunu hissetmiyor. Anayasa ile güvence altına alınan insanca yaşama hakkının sağlanabilmesi için anayasa da belirtildiği gibi bunu sağlayacak ücret verilmelidir. Kamu çalışanlarının reel kayıpları ancak reel artışla sağlanabilir. Beklenen enflasyona göre maaş artışı yapılması kamu çalışanlarının içinde bulunduğu çıkmazı görmemektir. Kamu çalışanlarının ekonomik anlamda rahatlayabilmesi için hakkaniyetli bir ücret artışı sağlanmalıdır. Kamu çalışanları ekonomik anlamda korunmalı, insanca yaşamalarının sağlanabilmesi için refah payı verilmeli, vergi oranı %15’te sabitlenmeli, vergi dilimi yükseltilmeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmak suretiyle vergide adalet sağlanmalı ve enflasyon farkı maaşla birlikte her ay verilmelidir.” kamu cal

Pin It

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, kamu çalışanlarının 15 Eylül itibariyle %27 ile %35 arasında vergi dilimine girmeleri nedeniyle yüksek oranda vergi ödediklerine dikkat çekerek, kamu çalışanlarının insanca yaşayabilecekleri bir ücret politikası ile vergide adaletin sağlanarak maaşlardaki reel kayıpların önlenmesi gerektiğini söyledi.

ENFLASYONDA KAMU ÇALIŞANLARI ZARAR EDERKEN SERMAYE KAZANIYOR

Yüksek enflasyon sürecinde kamu çalışanlarının zarar ettiğini, maaş zamları ile enflasyon arasında denge kurulamadığını ve enflasyonun altındaki maaş zamları ile kamu çalışanlarının maaşlarının gerilediğini belirten Taşkın, ayrıca reel kayıplarının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, gelir dağılımındaki adaletsizliğin yanı sıra vergi de adaletin sağlanamaması nedeniyle kamu çalışanlarının yoksullaştığını ve temel ihtiyaç maddelerine ulaşımın zorlaştığına vurgu yaparak, “dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ile emeklilerinin ücretlerine yapılan zamlar enflasyon nedeniyle erirken, Holdinglere getirilen vergi muafiyet ve istisnaları, vergi afları, gelir eşitsizliğini artırmaktadır” ifadelerini kullanarak şunları söyledi:

KAMU ÇALIŞANLARININ ÜCRETLERİNDE REEL ARTIŞ SAĞLANMALIDIR

“Devletin vergi politikası ivedilikle gözden geçirilip adil bir vergilendirme sistemi getirilmelidir. Ayrıca kamu çalışanlarının ücret politikası da yeniden gözden geçirilmelidir. Özellikle dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ile bunların emeklilerinin ücretlerinde reel artış sağlanmalıdır.

DAR VE SABİT GELİRLİ KAMU ÇALIŞANLARI ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜ ÇOK AĞIR

Devlet, kaynaktan kesinti yapmak suretiyle kamu çalışanları ile emeklilerinden vergi topluyor. Buna karşılık vergi almadığı ve/veya alamadığı, vergisini sildiği, vergi muafiyet ve istisnaları getirdiği başka bir kesim var. Dolayısıyla gelir adaletsizliği, vergilendirmede ki adaletsizlik, maaşlarda reel artış sağlanmaması, düzenli vergi ödeyen namuslu vatandaşlar ve çalışanlar aleyhine bir duruma neden olmaktadır. 2024 yılında kaynaktan kesilen vergi oranlarını incelediğimiz zaman; 0 TL - 110.000 TL: %15 / 110.001 TL - 230.000 TL: %20 / 230.001 TL - 580.000 TL: %27 / 580.001 TL - 3.000.000 TL: %35 / 3.000.001 TL ve üzeri: %40, ücretli çalışanların gelirlerine göre vergilerini zamanında ve eksiksiz ödediği, ayrıca OECD ülkeleri içinde ülkemizde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerine oranının ortalama %68 olduğu dikkate alındığında, ülkemizde ücretli çalışan dar ve sabit gelirlilerin hem gelir vergisi tarifesi üzerinden vergilendirilerek hem de dolaylı vergi ödemek suretiyle vergi yükü altında ezildiği görülmektedir. Ülkemizde toplanan vergi gelirleri içindeki dolaylı ve dolaysız vergilerin oransal olarak büyüklüğü dar ve sabit gelirli çalışanları için ciddi yüktür. Dolaysız vergiler de gerçek kişilerin geliri üzerinden alınan verginin oranı artan oranlı olarak  %15-40 aralığında iken,  bankalar, 6361 sayılı Kanun  kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi %30 oranında olmasıdır. Halbuki az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmak suretiyle vergide adalet sağlanmalıdır. Vergideki adaletsizlik çalışanların kısa sürede üst vergi dilimlerine geçerek daha fazla vergi ödemeye başlamasıyla ciddi sorun oluşturmaktadır.

VERGİ YÜKÜ TAVANA YAYILMALIDIR

Devlet, bütçe açığının kapatılması ve kamu gelirlerinin artırılması için düzenleme yaparken; dolaysız vergilerle daha fazla vergi toplarken, kamu çalışanlarının vergilendirilmesinde vergi oranlarını düşürmeyerek veya yıllardır talep ettiğimiz gibi %15’te sabitlenmesi önerilerimiz dikkate alınmayarak ciddi bir mağduriyet oluşturmaktadır. Devletin gelirlerinin %60’tan fazlasını kamu çalışanlarından ve emeklilerinin bordrosundan kestiği vergiler oluşturmaktadır. Kamu çalışanlarının maaşlarına her yıl yapılan zam kadar vergi dilimi yükseltilmeli, vergi oranı %15’te sabitlenmelidir. Dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ve emeklilerinin ödediği verginin, Devletin topladığı vergideki payı da her geçen artmaktadır. Bunlar göstermektedir ki kamu çalışanlarının vergi oranındaki yükseklik nedeniyle her yıl ödediği vergi artmakta ve geliri paralel olarak düşmektedir. Bu nedenlerle ısrarla vergi yükünün tavana yayılması sağlanarak dar ve sabit gelirliler üzerindeki vergi yükü hafifletilmelidir. Vergi Yuku

Pin It

aile hekAnadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Aile Hekimlerinin ve Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının sorunlarının ötelenmeden çözülmesi gerektiğini söyledi.

Taşkın, sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği taslağı hakkında bilgiler paylaşıldığını belirterek, Aile Hekimlerinin ve ASM’lerde çalışanların ekonomik olarak zararına neden olabilecek bilgilerin çeşitli endişelere neden olduğunu belirterek yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Sayın AHEF Genel Başkanının endişelerine katılıyoruz. Sızdırılan taslağın yürürlüğe girmeyeceğini umuyoruz. Aksi halde bilimsel temellerden uzak bu taslağın ASM çalışanlarının moral ve motivasyonunu bozarak iş verimini düşüreceğini herkesin bilmesi gerekiyor. Muayene sayısına dayalı teşvik ödemesi sakıncalıdır. Hizmetin sunumuna ve kalitesine zarar verecektir.

Sendika olarak, sağlık kurumlarının kaliteli, verimli ve zamanında hizmet sunumunu olumsuz etkileyecek uygulamalara karşıyız. Sağlık kuruluşlarında çalışanların ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarının çözülmesinden yana tavrımız açık ve nettir.

Diğer yandan sağlık kuruluşlarında çalışanların en büyük sorunu haline gelen şiddet konusunda Devletin en etkili önlemi almasını istiyoruz.”

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) tarafından 19 Ekim’de düzenlenen Büyük Ankara Mitinğine katılarak bir açıklama yapan Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, “Hem halkımızın sağlığı açısından hem de sağlık çalışanlarının Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hakkı, çalışma güvenliği, insan onuruna yakışır iş ve saygınlığının ve onurunun korunması için Sağlık Bakanlığınca gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz,” dedi. aile hekim hice saymak

Pin It

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, sağlık teşkilatlarına yapılan sözleşmeli idareci atamalarında parti ve sendika refaranslarına göre atama yapılmasının yanlış olduğunu belirterek, atamalarda liyakatin esas alınması gerektiğini söyledi.

Sağlık Bakanlığına bağlı teşkilatlara yapılan sözleşmeli idareci atamalarında çoğunluğun sendika üyesi olduklarına dikkat çeken Taşkın, Liyakat esas alınmadan yapılan atamaların sağlık hizmetlerinin sunumunda etkinliğin, verimliliğin ve kalitenin düşmesine neden olduğuna vurgu yaparak, siyasal ya da sendika refaransıyla atanan kişi, atandığı birimin/kurumun işleyişi ile yasa ve yönetmelikler konusunda yetkin ve liyakatten uzak olduğu için personel üzerinde de olumsuz etkilerinin görüldüğünü belirterek, aynı zamanda bu kişilerin kurum kaynaklarının nerede, nasıl ve ne şekilde kullanılacağını bilemediklerinden kurum kaynaklarının israfına da yol açtıklarını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Bilindiği gibi liyakat belirli ilkeleri içinde barındıran bir unsurdur. Başarılı, etkin, adil ve demokratik eğilimli bir yöneticinin liyakatli olduğundan söz edebiliriz. İdarecilerin sınavla seçilmeleri de liyakat esasının bir parçasıdır. Dolayısıyla idarecilerin sınavla seçilmeleri esasının göz ardı edilmemesi gerekir. Bu nedenle sağlık teşkilatlarında sınavla seçilmiş liyakatli insanların görevlendirilmesi önemlidir. Çünkü liyakatli bir yönetici rasyonel işleyen kurum rejiminin önünü açar, daha başarılı ve etkin hizmetler sunulmasını sağlar. Binlerce yıllık Türk Tarihinde liyakate hep önem verilmiştir. Türk Devletlerini yöneten devlet adamları ve düşünürler, liyakati temel alan bir yönetim ve anlayışı devlet işlerinde hakim kılmak için çalışmışlardır. Nitekim liyakat adil yönetimin en önemli unsurudur. Sağlık teşkilatlarında yürütülen hizmetin düzgün bir şekilde işleyişini sağlamak liyakatle mümkün olabilir. Bu nedenlerle liyakatin özünde doğru kişiyi idareci yapmak yatar.

663 Sayılı KHK ile kadrolu yönetici atama sisteminden bugünkü sözleşmeli idarecilik sistemine geçilmiştir. Bu ise kayırmacı bir sistemin oluşmasına neden olmuştur. Bu sistem, personele baskı ve mobbing yapılmasına neden olmaktadır. Personelin üyesi olduğu sendikadan zorla ve tehditle istifa ettirilerek demokratik personel rejiminin işleyişine zarar vermektedir. Çalışma barışını bozmakta, iş verimini düşürmekte ve personelin kurum aidiyet duygusunu yok etmektedir. İdareci olarak atanacak kişi de şahsa, bir partiye ve bir sendikaya sadakat ve bağlılık değil, Devlete sadakatle bağlılık ilkesi aranmalıdır. Liyakat esas alınmadan yapılan atamalarda hem personelin hem de sağlık hizmetlerinin ve bu hizmetleri alan vatandaşların zarar göreceği aşikârdır. Amaç; adamına göre koltuk bulmak değil, koltuğa uygun adamı bulmak olmalıdır. Siyasal ve sendikal ödüllendirmenin yöntemi haline gelen sözleşmeli idareci atamasından vazgeçilmeli ve Devlete, mensubu bulunduğu Milletine aşkla, şevkle hizmet yükümlülüğü ve sorumluluğu hisseden, Devletin ve bağlı olduğu kurumun rasyonel işleyişine saygı duyan, yetkin ve liyakatli insanlar idareci olarak atanmalıdır.” liyakat

Pin It

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 14 Eylül Cumartesi gecesi idrak edilecek olan Mevlit Kandili nedeniyle bir açıklama yaparak tüm Müslümanların Mevlit Kandilini kutladı.

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz’in mübarek varlığıyla yeryüzüne güneşin doğduğunu ve karanlıkların aydınlandığına dikkat çeken Taşkın, tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Yüreklerimize erdemli yaşamayı nakış gibi işleyen Hz. Peygamber Efendimiz, yaşantısıyla insanlık için örnek olup yol göstermiştir. Sevgi, saygı, iffet, tevazuu ve bağışlamak gibi insanı insan yapan erdemleri ve faziletli olmanın ve faziletli yaşamanın tohumlarını ekti. İnsanlık, yeryüzünde Peygamber Efendimiz‘in ahlakı ve şahsiyetini örnek alarak yüceldi. “Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyen Hz. Muhammed’in insani özellikleri, güzel ahlakı, müminlere ve diğer insanlara karşı çok merhametli oluşu insanlık için örnek oldu. O’nun örnek yaşamı yeryüzünde insanlığa yol gösterdi ve karanlığı aydınlatan bir meşale oldu.  

Hayatının her anında Allah'a gönülden bağlı olan, O’nun emir ve yasaklarını aşkla yaşamanın, O’nun rızasını her şeyin üstünde görmenin, insana sevgi ve saygı duyguları beslemenin, zulme ve kötülüğe karşı durmanın, doğruluk ve adaletten ayrılmayarak, sabrın, merhametin, alçak gönüllülüğün, kısaca en güzel ahlakın canlı örneği olan Hz. Peygamber’i bu kutlu gecede hatırlamanın ve anmanın önemini kavramamız gerekiyor.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed’i bu mübarek gece dolayısıyla büyük bir coşku ile analım. İslam âleminde şefkat, sevgi, hoşgörü, adalet ve huzur ikliminin hâkim olması için dua edelim.

Anadolu Sağlık-Sen olarak, İslam âleminin Mevlit Kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gecede Yüce Allah’a açılan ellerimizin İslam âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, toplumsal birlikteliğimizin güçlenmesine, insanlığın barış, huzur ve saadetine vesile olmasını Allah’tan temenni ediyorum.”Mevlud kandili

Pin It

Diğer Makaleler...